Elektrik motorlarının sunduğu beklentilere meydan okuyan Advanced Electric Machines (AEM), elektrikli araçlarda menzili, hızı, sürdürülebilirliği ve maliyeti iyileştiren çözümleri pazara sunuyor. Performans ve verimliliği ön planda tutan ve aynı zamanda dünyamızın geleceğini düşünerek doğru bir seçim yapmak isteyen otobüs üreticileri için AEM‘in motorları, geleneksel elektrik motorlarından daha hızlı ve daha ileri giderek daha çevre dostu olmakta ve alternatiflerine kıyasla daha düşük malzeme maliyetiyle üst düzey bir çözüm sunmaktadır.
Özellikle otomotiv endüstrisi için sürdürülebilir elektrikli motor üretiminde pazar lideri olan Advanced Electric Machines (AEM), teknolojisiyle fark yaratıyor. İngiltere’nin kuzey doğusundaki üretici, üç kıtaya yeni nesil elektrikli araç güç aktarma organları tedarik ediyor.
Yeşil mobiliteye adım adım
Endüstri lideri performans, menzil ve verimlilik sunarken nadir toprak malzemelerini ortadan kaldıran ve geri dönüştürülebilirliği artıran elektrikli güç aktarım teknolojilerini tasarlayan ve üreten AEM, otobüslerden ticari ve arazi araçlarına, binek otomobillere, havacılık ve denizciliğe kadar dünyanın dört bir yanındaki müşterileri için yeşil mobiliteyi benimsiyor.
Mevcut elektrikli araç neslinin gerçek anlamda sürdürülebilir olmaktan uzak olduğunu belirten AEM’in kurucusu Dr. James Widmer, şunları söyledi: “Elektrik motorlarının çoğu nadir toprak mıknatısları ve bakır gibi temel malzemelere dayanıyor. Bazı üreticiler daha sürdürülebilir güç aktarma organlarına yönelik adımlar atmış olsa da genellikle güvenilirlik, performans ve menzil arasında seçim yapmak zorunda kalıyorlar. Biz bu zorlukların üstesinden geldik ve otomotiv pazarının ihtiyaç duyduğu performansı sunarken nadir toprak ve bakır kullanımını ve ihtiyacını azaltmaya odaklanan çözümler geliştirdik. Bu temel malzemeleri içermeyen, tamamen geri dönüştürülebilir bir elektrik motoru üretiyoruz.”
Performansı artırıyor
Mıknatıslara dayanmayan bir motor teknolojisi geliştiren AEM, daha yüksek bir performans ve verimlilik seviyesinin de kilidini açmıştır. Geleneksel motorlar, çok yüksek hızlarda dönerken mıknatıslanma ve rotorun mekanik bütünlüğünün bozulması riski nedeniyle geri kalmaktadır. AEM‘in motor teknolojisi mıknatıs kullanmadığından, daha sert ve daha hızlı itilebilir, böylece geleneksel bir sabit mıknatıslı motordan daha yüksek güç seviyelerine ve daha yüksek verimliliğe ulaşmak mümkündür. Bu, güç yoğunluğunu artırır, yani ağır hizmet uygulamaları için daha küçük, daha hafif bir motor kullanılabilir. Motor ayrıca serbest dönebilir, verimliliği daha da artırır ve entegrasyonu daha kolay ve daha uygun maliyetli hale getirir.
Maliyetleri azaltıyor
AEM ürünlerinin geleneksel motorlara göre önemli ölçüde daha düşük malzeme maliyetine sahip olduğunu belirten AEM CEO’su Dr. James Widmer şunları söyledi: “Müşterilerimizin gezegenimizi koruyarak karbon sıfıra ulaşmaları için sürdürülebilir elektrik motoru teknolojisine öncülük ediyoruz. Amacımız, performanstan ödün vermeden nadir toprakları ve bakırı toprakta tutan piyasadaki en sürdürülebilir teknolojiyi sunmaktır. Maliyetleri düşürmek ve karbon ayak izini azaltmak için üretim uzmanlığını kullanan süreçler geliştirmeye odaklanıyoruz. Günümüzün standart elektrikli araç motorlarının aksine, HDSRM ve SSRD ürünlerimiz nadir toprak mıknatıslarından tamamen arındırılmıştır. Bu da motorlarımızı, madenciliği hem yerel hem de küresel olarak önemli çevresel etkileri olan neodimyum ve disprosyum gibi malzemelere ihtiyaç duymadan üretebildiğimiz anlamına geliyor.“