Dövizdeki dalgalanmalar ve sıfır araç arzının artmasının ikinci el araç piyasasına etkilerini değerlendiren 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, ikinci elde fiyatların yukarı yönlü seyrinin yavaşladığını; ancak yakın dönemde sıfır araç fiyatlarının artması ile birlikte ikinci elde de fiyatların artacağını belirtti. Markaların eylül ve ekim aylarında satacakları araçlar için kapora aldıklarını sözlerine ekleyen Ülgür, şöyle konuştu;
“Eylül ve ekim ayları için aracın fiyatı tam olarak bilinmeden kaporalar önceden veriliyor ve böylelikle ön satış yapılmış oluyor. Ancak döviz kurlarındaki bu yükselişe ilave olarak kredi faizlerindeki artış gelecek aracın fiyatını yükselteceği için, kaporası verilmiş ön satışların müşteriler tarafından yüzde 20-30 seviyesinde iptal edilmesine neden olabilir. Sıfır araçlarda iptal edilebilecek bu satışlara ilave olarak otomotiv sektörünün en yoğun yaşanan dönemi kasım ve aralık aylarında ürettirecekleri yeni araçların da gelişi ile sıfır araç arzında fazlalık yaşanabilir. Haliyle markalar bu dönemde stokları hızlıca eritebilmek ve müşteriye satabilmek için gerek fiyat gerekse düşük faizli kredi seçenekleri ile özel kampanyalar yapabileceklerdir. Markaların haziran ve temmuz aylarını iyi geçirmiş olmaları da kasım ve aralık aylarında alacakları aksiyonlar için ellerini güçlendirecektir. İkinci el pazarı için karşı karşıya kalma ihtimalimiz olan durum ise şöyle: Markaların ağustos ve eylül ayında satışları için önemli bir aksiyon alacaklarını düşünmüyorum. Bu dönemde ekonomik ve siyasal gelişmeleri izleyeceklerdir. Bu dönem, bu yüzden kur artışlarına paralel olarak ikinci el fiyatları bir miktar yukarı doğru hareketlenecektir. Çünkü markalar daha şimdiden ürünlerine kurlardaki artışı yüzde 5-10 aralığında yansıttılar. Ekim, kasım ve aralık ayları için şimdiden bir tahminde bulunmak zor; yukarıda bahsettiğimiz üzere bu süreçteki yaşanan gelişmeler ve markaların bu gelişmeler üzerine alacakları aksiyonlar, fiyatlar ve piyasa üzerinde etkili olacaktır.”
“Bu yıl ikinci elde satışlar 5 milyonun üzerinde olacak”
İkinci elde satışların, pandeminin etkilerinin görüldüğü 2020 yılının 2. çeyreğinde 380-400 bin seviyelerinde seyretmesine rağmen; haziran ve temmuz aylarında 600-650 binlik normal satış seviyelerine ulaştığını söyleyen Ülgür, 2020 yılında da geçen yıl olduğu gibi mükerrer satışlar düşüldüğünde, yıllık satış adetinin 5 milyon üzerinde gerçekleşeceğini belirtti.
İkinci el pazarında en çok tercih edilen modellerin geçtiğimiz yıl 50-60 bin TL bandında olan araçlardan oluştuğunu hatırlatan Ülgür, bu seviyenin 80-100 bin TL aralığına yükseldiğini söyledi. Genelde tercih edilen araç tipinin Türkiye’ye uygun olan ve kolay satılabilecek; fakat rakamı çok büyük olmayan araçlar olduğunu da sözlerine ekleyen Ülgür, “Bunlar pazarın yüzde 70’ini oluşturuyor diyebiliriz. Kalan yüzde 30’u da lüks ve lüks altı gibi arada kalan araçlar. Çoğunlukla daha hızlı satılacak olan; sedan tipinde ve parçası bol olan araçlar aranıyor. Türk insanı ikinci elde aracın özelliklerine, yaşına, kilometresine, hasar kaydı olup olmadığına bakıyor. Ama elbette her zaman mükemmel araç bulunamıyor. Dolayısıyla araç alacak kişiler, kendileri için bir öncelik sırası belirliyor. Örneğin; 3 yaşın altında olması daha büyük avantaj. Zaten 100 bin TL’nin altında 1-2 yaşlarında araç bulmak çok zor. Örneğin 2014-2015 model yıllarından bahsedersek, aslında orada daha büyük bir pasta olduğu aşikar.” diye konuştu.
“Bir araçtan altı farklı kişi kazanç sağlıyor“
Mesleği ikinci el araç satıcısı olmayan bireysel satıcılarla ilgili de bilgi veren Ülgür, piyasanın normale dönmesiyle bunların sayısının da azalacağını belirtti. Ülgür, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “İkinci elden para kazanan ama asıl gelirleri bu iş üzerinden olmayanlar var. Mobilyacı ve benzeri işleri olan insanlar pazardan çekilecekler. Çünkü onları burada tutan kârlar yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Tek bir araç, sayısız mükerrer satışla el değiştirip nihai kullanıcıya ulaşıyordu ve arada belki de 6 farklı kişi kazanç elde ediyordu. Fiyatların dengeye oturmasıyla birlikte kâr marjları azalacağından, bu mükerrer satışlarda düşüş gerçekleşecektir.” dedi
“Fiyatları arz sıkıntısı yükseltti“
Orhan Ülgür, ikinci el araç piyasasını değerlendirmek için, 2018 yılının Ağustos ayına kadar geri gitmek gerektiğini de sözlerine ekleyerek şunları söyledi: “Bu tarihte dövizde meydana gelen dalgalanmalara bağlı olarak ekonomide daralma yaşanmış ve piyasada durgunluk meydana gelmişti. Ancak 2018 Ekim ayında uygulamaya konulan ÖTV indirimi, sıfır otomobil satışlarının patlama yapmasına neden olmuştu. Sıfır araçta yaşanan bu gelişmeyle birlikte, ikinci el otomobil fiyatlarında da gerileme hemen görüldü. Bunun üzerine bir de filo kiralama şirketlerinin uygun fiyatlardan yüklü miktarda sıfır araç alımları ve paralelinde kiradan dönen ikinci el araçlarını toplu olarak piyasaya sunmasıyla da ikinci el araç fiyatları daha da gerileyerek; özellikle ellerinde araç bulunduran ikinci el firmalarının maliyetlerin altında pazar fiyatının oluşmasına neden olmuş ve zarar etmeleri üzerine de ikinci el piyasası 7-8 ay süren ciddi bir durgunluk dönemine girmiştir. Bu dönemde ikinci el araç ticareti yapan firmalar yüzde 25-30’u bulan kayıplar yaşadı. Devamındaysa, 2019 yılı Haziran ayında ÖTV indiriminin bitmesiyle her şey normale dönmeye başladı ve yerinde sayan ikinci el araç fiyatları ve piyasa yukarı yönlü hareketlenmeye başladı. Gerçekte pazarda görülen bu artışlar 8 aydır frenlenmiş olan ikinci el fiyatlarının hızlı bir şekilde olması gereken yere doğru hareketlenmesiydi. Bu süreç 2020 yılının Mart ayında yaşanan pandemiye kadar sürdü. Pandemi etkisiyle sıfır araçta yaşanan arz sıkıntısı ve piyasayı desteklemek üzere sunulan düşük faizli kredi koşulları ise ikinci el araç pazarında talebin patlamasına ve fiyatların daha da yükselmesine neden oldu.”
“Hedeflerimizi geçeceğiz”
Orhan Ülgür, 2plan olarak ikinci el pazarında mevcut iş modellerinin işleyişini kolaylaştırmak için yeni bir değer zinciri yaratmak üzere yola çıktıklarının altını çizerek sözlerine şöyle devam etti: “2plan olarak faaliyetlerimize pandemi döneminde başladık. O zaman 6-7 bayiyle deneme yapıyoruz demiştik ve şu anda 10 bayiyle denememizi sürdürüyoruz. Bunların bir çoğu ile deneme süreci olumlu sonuçlandı ve kurumsal kimliğimizi uygulamaya başladık. Sene sonu için 15 bayilik bir hedefimiz vardı ve bu hedefimizi mevcut durumda geçebilecek gibiyiz. Diğer taraftan şu anda planladığımız satışları gerçekleştiriyoruz. Bayilerimize hem adet hem çeşit olarak araç sunmamız bu işin başlangıcında iyi bir süreç yaşamamıza neden oldu. Onlarla direkt konuşup, anlaşıp, araçlarını ulaştırıyoruz. Bayilerimiz de bu hizmeti aldıkları için çok mutlular. 2020 yılı aslında bizim kurumsal yapılanmamızı tamamlayacağımız bir yıl olacak. 2021 yılında devreye alacağımız gerek stok finansmanı gerekse tüketiciye yönelik finansman paketleri ile adetsel büyümeye geçeceğiz. Hedefimiz 5 yılda 100 bayi, 50.000 adet satış ve mutlu müşteri.“