Renault Trucks Urban Lab 2

0
1592
Urban Lab 2’nin rüzgar direnci katsayısını dolayısıyla da yakıt tüketimini düşürmek için mühendisler araç çevresindeki hava akımı üzerinde çalıştılar.
Renault Trucks

Karbondioksit yayımlarını azaltmak için en başta gelen çözümlerden birinin seçenek enerjiler olduğunu düşünen ve geleceğin enerjisinin de elektrik olduğuna inanan Renault Trucks, bu nedenle tam elektrikli taşıtlar geliştirmek için büyük yatırımlar yapıyor. Diğer yandan dizel motorların daha uzun bir süre taşımacılık sektörünün belkemiğini oluşturacak olmasından dolayı dizel motorlara ve özellikle enerji verimliliği sağlayan çözümlere yatırım yapmaya devam eden Renault Trucks, kentiçi taşımacılık için yakıt tüketimini azaltacak yenilikçi teknolojilerini Urban Lab 2 deneysel kamyonunda deniyor.

Renault Trucks, EDIT (Efficient Distribution Truck – Verimli Dağıtım Kamyonu) projesi kapsamında altı ortak tarafından geliştirilen laboratuvar dağıtım taşıtı Urban Lab 2′de rüzgar direnci, motorun hibritleştirilmesi, lastikler ve araç-altyapı iletişimi alanlarındaki yenilikçi teknolojileri bir araya getirerek yüzde 13’e kadar yakıt tasarrufu sağlıyor.

Optifuel Lab 1 ve 2, uzun yol taşımacılığında araştırma ve geliştirmeye adanan deneysel taşıtlarken Urban Lab 2, 19 tonluk Renault Trucks D WIDE Euro 6 tasarımı temel alınarak kentiçi ve bölgesel dağıtım sektörü için tasarlandı. Kamyon; altı ortak olan Valeo, Lamberet, Michelin, BeNomad, INSA Lyon (LamCoS) ve IFSTTAR (LICIT) tarafından geliştirilen teknolojilerle donatılıyor. Urban Lab 2; Single Inter-Ministry Fund, Auvergne Rhone-Alpes Bölgesi, Metropole de Lyon, Ain Department Council ve FEDER tarafından finanse edilen EDIT (Efficient Distribution Truck – Verimli Dağıtım Kamyonu) projesinin bir sonucu. Projenin hedefi; rüzgar direnci, aktarma organları, bağlantılılık ve lastikler konularında 2020 yılından itibaren ulaşılabilir yenilikçilik sunmak.

Urban Lab 2, 19 tonluk Renault Trucks D WIDE Euro 6 tasarımı temel alınarak kentiçi ve bölgesel dağıtım sektörü için tasarlandı.

Rüzgar direnci

Urban Lab 2’nin rüzgar direnci katsayısını, dolayısıyla da yakıt tüketimini düşürmek için mühendisler araç çevresindeki hava akımı üzerinde çalıştılar. Lamberet ve Renault Trucks, ısı kontrollü taşımacılığın düzenlemelerini ve operasyon gereksinimlerini karşılayarak, kabini, şasiyi ve soğutuculu kasayı rüzgar direnci uzmanlarının tavsiyelerine uyarladılar. İlk adım ön yüzey alanını küçültmek idi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Renault Trucks Enerji Verimliliği Strateji Müdürü Francois Savoye, şunları söyledi: “Normalde soğutucu birimi kabinin üzerine yerleştirilir. Urban Lab 2’de kabin üzerindeki alanı boşaltmak ve gövdeyi alçaltarak hava akışını iyileştirmek için soğutucu birimi taşıtın dingil aralığına yerleştirmeye karar verdik. Bu da gövdeyle kusursuz bir devamlılık sağlayan bir tavan rüzgar saptırıcısı kullanabilmemize olanak verdi.” Soğutuculu kasanın iç mimarisinin yeniden tasarlanmasıyla tavanın şeklinde yüksekliği artırmadan önemli bir iyileşme sağlandı. Aracın yan taraflarına ise tekstil yan rüzgar saptırıcılar yerleştirildi. Francois Savoye, şöyle devam etti: “İlk kez PVC kaplamalı tekstil kullandık. Gerdirilmiş ve yan tarafa tutturulmuş yan koruyucular hafif, etkin ve ekonomik bir sistem sağlıyor.

Kapatılmış tekerlerle yan hava akışı iyileştirilirken, arka rüzgar saptırıcılar arka kapıların mimarisi ve devamlılığıyla uyum sağlıyor. Bu rüzgar saptırıcılar aracın arkasındaki hava akımının basıncını azaltmak için açılandırılıyor ve kapılar açılıp kapanırken elle müdahale gerektirmiyor. Biniş basamakları, kapıyla beraber hareket eden kaplamalarla kaplanarak kabinin alt ve üst kısımları arasında kesintisiz bir devamlılık sağlanıyor. Aracın yerden yüksekliği esnek parçaların eklenmesiyle uygun hale getiriliyor ve gövde altındaki hava akımı iyileştiriliyor. Son olarak yan aynaların yerine kameraların ve kabin içine ekranların yerleştirilmesi rüzgar direncinin düşürülmesine katkıda bulunuyor.

Urban Lab 2’nin rüzgar direnci katsayısını dolayısıyla da yakıt tüketimini düşürmek için mühendisler araç çevresindeki hava akımı üzerinde çalıştılar.

Stop&Start ve mikro-hibrit

Yakıt tüketimini düşürmek için Urban Lab 2, Valeo işbirliğiyle geliştirilen ve Stop&Start ve mikro-hibrit teknolojisini bir araya getiren bir sistem ile motor tasarımında da yenilikçi olduğunu kanıtlıyor. Stop&Start sistemi, araç durduğunda örneğin kırmızı ışıkta motoru kapatıyor ve yakıt tüketimini düşürüyor. Buna ek olarak mikro-hibrit sistemi, yüksek güçlü (48 V) tersine çevrilebilir elektrik makinesiyle frenleme sırasında ortaya çıkan enerji gibi serbest enerjiyi yeniden kazanıyor. Bu enerji, aracın elektrikli aksesuvarlarının çalıştırılması ya da termal motor tarafından gereksinim duyulan mekanik gücün azaltılması için kullanılabiliyor. Renault Trucks, mikro-hibrit sistemin verimliliğinin en uygun hale getirilmesi için motorun ön yüzündeki sürtünmeyi azaltmak amacıyla INSA Lyon (Institut National des Sciences Appliquées de Lyon) ile birlikte çalışıyor.

Bağlantılılık

Renault Trucks için sürücüler yakıt tüketiminin düşürülmesinde önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle Urban Lab 2, araçla altyapı arasında bağlantı kurarak sürücülere yardımcı olacak teknolojik özelliklerle donatılıyor. BeNomad şirketiyle birlikte çalışarak mühendisler bu bağlantıyı sağlayacak özel bir navigasyon yazılımı geliştirdiler. Her bir yolculukta GPS, öngörülen yolculuk süresini ve yakıt tüketimini tahmin ederek en verimli güzergahı öneriyor ve en az yakıtı tüketiyor. Yazılım, yalnızca yakıt tüketimini değil, daha da önemlisi bir dağıtım aracının operasyonel zorunluluklarını hesaba katıyor.

Son olarak Urban Lab 2, yeşil ışıklardan en uygun şekilde geçebilmesi için altyapıya bağlanıyor. Urban Lab 2, bir trafik ışığına yaklaştığında ışıklardan bilgiyi alıyor ve sistem, şartlar ve kurallar bunu yapmasına izin verdiği takdirde, fren yapmanın mı yoksa hızlanmanın mı daha verimli olduğunu hesaplıyor. Bu da yakıt tüketimine olumsuz etki yapan durk-kalkların sayısını sınırlandırıyor.

LICIT’in trafik modelleme uzmanlığı Renault Trucks’ın trafiğin yakıt tüketimine etkisini verimli bir şekilde bütünleştirmesine yardımcı oluyor.

Yakıt tüketimini düşürmek için Urban Lab 2, Valeo işbirliğiyle geliştirilen ve Stop&Start ve mikro-hibrit teknolojisini bir araya getiren bir sistem ile motor tasarımında da yenilikçi olduğunu kanıtlıyor.

Lastikler

Optifuel Lab 1 ve 2 projelerinde de Renault Trucks ile ortak olan Michelin, bu kez dağıtım taşıtları için özel tasarlanmış yakıt tüketimini düşüren lastikler konusunda çalışıyor. Michelin Kamyon Ön-geliştirme Müdürü  Jean-Francois Cordonnier, yaptığı açıklamada “Bu lastiklerin amacı; güvenlik, yol tutuş ve kullanım ömrü gibi diğer önemli performans ölçütlerine olumsuz etki yapmadan yuvarlanma direncini daha da düşürmek.” dedi.

Bu amaçla Michelin, lastik dayanıklılığını ve güvenliğini garanti altına almak için özellikle Infini-Coil teknolojisi gibi birçok teknolojiyi kullanıyor. İlk olarak kendini yenileyen sırt deseni lastik ömrü boyunca yol tutuş sağlıyor ve ikinci olarak lastik sırt malzemesine eklenen silika lastiklerin ömrünü kısaltmadan yuvarlanma direncini düşürüyor.

Sonuç olarak Renault Trucks ve ortakları, kendilerine eşdeğer bir Renault Trucks D WIDE ile kıyaslandığında yakıt tüketimini yüzde 13 düşürme gibi iddialı bir hedef koydular. Araç ilk kez Kasım 2016’da kapalı bir pistte denendi. Şubat 2017’den itibaren Bordeaux’da yol testlerine başlandı. Sonuçlar projenin bitiş tarihi olarak planlanan 2018’de açıklanacak.

3D metal baskı

Renault Trucks mühendisleri, kavrama kolu ve kam mili yatağı başlığını 3D metal baskı kullanarak ürettiler ve Euro 6 motoru içinde 600 saat boyunca başarılı bir şekilde test ettiler.

Urban Lab 2 deneysel kamyonu ile yenilikçi teknolojilere sahip taşıtların denemeleri yapan Renault Trucks, özellikle motor üretiminde yenilikçi teknolojiler üzerinde çalışıyor. Renault Trucks’ın Lyon’da bulunan Güç Aktarma Organları Mühendisliği bölümündeki mühendis ve tasarımcı ekibi, geleceğin motor üretim yöntemi olan metal katkılı üretime odaklanıyor. Bu üretim sayesinde hem parçaların ağırlığı düşürülebiliyor hem de motorda kullanılan parça sayısı azaltılabiliyor. Renault Trucks mühendisleri, kavrama kolu ve kam mili yatağı başlığını 3D metal baskı kullanarak ürettiler ve Euro 6 motoru içinde 600 saat boyunca başarılı bir şekilde test ettiler. Metal katkılı üretim süreci, termal motorlar için yeni geliştirme olanakları sunuyor. Malzemelerin katman katman eklenmesi şeklinde işleyen baskı süreci, karmaşık organik şekillerin oluşturulması için kullanılabileceği gibi parçaların boyutunu en uygun hale getirmek ve montaj işlemlerinin sayısını azaltarak motordaki parça sayısının en aza indirgenmesini sağlamak için de kullanılabiliyor. Bu üretim sürecinin özel uygulamalar veya küçük çaplı parça üretimi için kullanılabileceği düşünülüyor.

3D metal baskı ile üretilen bir parça geleneksel yöntemlerle üretilmiş eşdeğer bir parçaya göre yüzde 30 daha hafif.

Motorların kalite kontrolü için Artırılmış Gerçeklik

Renault Trucks mühendisleri, diğer yandan üretilen motorların kalite kontrol sürecinin daha etkin ve hatasız hale getirilmesi için Artırılmış Gerçeklik teknolojisini kullanma yolunda çalışmalar yapıyorlar. Motorun kalite kontrol sürecinde denetçi bir kontrol listesi kullanarak parçaların montajının ya da bağlantılarının düzgün şekilde yapılıp yapılmadığını kontrol ediyor. Denetçi elleriyle bağlantıyı kontrol ederken kontrol listesini bir yere koymak zorunda kalıyor, işlem bittikten sonra ilgili kısmı onaylıyor ve işleme devam ediyor. Bu da kontrol süresinin uzamasına neden oluyor. Nadir de olsa denetçiler bazı noktaları atlayabiliyorlar ya da bir bağlantı tam olarak yerine oturmasa bile bunu fark edemeyebiliyorlar. Oysa Artırılmış Gerçeklik teknolojisi kullanıldığında denetçi özel bir gözlük takarak motora bakıyor ve bilgisayar tarafından üretilen görüntü ve grafik gibi verilerle motor üzerinde kontrol edilmesi gereken yerleri sırasıyla görüyor ve gerekli kontrolleri yaptıktan sonra görüntülü olarak onay alarak bir sonrakine geçiyor. Eğer bir önceki kontrolü tamamlamamışsa bir sonrakine geçemiyor. Bu sayede hem hata yapmanın önüne geçiliyor hem de kontrol süresi, kontrol listesine olan gereklilik ortadan kalktığı için, oldukça kısalıyor.

Renault Trucks mühendisleri, üretilen motorların kalite kontrol sürecinin daha etkin ve hatasız hale getirilmesi için Artırılmış Gerçeklik teknolojisini kullanma yolunda çalışmalar yapıyorlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz